Ortaokula başlayalı, herşey, daha bir zor olmaya başlamıştı. Sadece ders yönünden de değil. Yeni öğretmenler, yeni bir sınıf, büyüme kaygı ve korkuları. Okulun eve uzaklığı ise en berbat olanıydı.
Daha önce evlerine kısmen yakın olan bir ilkokulda okuyordu. Şimdi ise okula gitmek için eskiden yürüdüğü yoldan üç kat daha uzun bir yolu tepmesi gerekiyordu. Okul yolu eve uzaktı ve gitmek de dönmek de bir eziyetti. Yani öf ki ne öf.
Sabah okula gitmek biraz daha zevkli ve güvenli olsun diye mahallenin çocukları toplanıp hep birlikte giderlerdi ama herbiri ayrı bir sınıfta ayrı derslerin peşindeydi. Eve dönüş tek başına ve biraz da bu yüzden, üstelik açlıkla da birleşince, işkence gibiydi.
Okul çıkışında, "Bu gün Pazartesi" dedi kendi kendine."Bir haftalık işkencenin ilk günü". Somurta somurta yürüdü okul yolunu.
Derslere, okul çantasının ağırlığına, açlığına ve kara kaderinde küfür ede ede tepti eve dönüş yolunu. Yağmur yağmadığı için şanslı sayılırdı en azından ıslanmayacak eve gidip üniformasını kurutup ertesi güne hazırlaması gerekmeyecekti.
"Annem çalışır. Lefkoşa'da. Akşama eve dönecek; babam da çalışır. E e nere gideceyik? Neneye tabii ki? Keşke börek yapaydı nenem."
Nenesi Zehra, köyün sevilen hamarat ablası. Birçok "Kıbrıs Nenesi"nin olduğu gibi hamur işlerinde üstüne yok hatta bazen siparişli olarak börek çörek yaptığı bile olurdu. Ne var ki kızı kesinlikle Kemal'a hamur işi yedirmemesini istemişti.
"Neymiş efendim kilo alıyormuşum da diyet yapacakmışım. Tatil olunca yapsam olmaz sanki. Hiç okul zamanı diyet olur?"
Her adımda daha da acıkarak, neden? niye? diye düşünerek ve her geçtiği evden dışarı sızan kokulardan pişen yemeği tahmin etmeye çalışarak, yürüdü de yürüdü.
Sonunda nenesinin evine yaklaşırken aldı hamurun kokusunu. Koşarak daldı mutfak kapısından
"Neneee ne bişirdin?"
"Hoşgeldin Kemal. İyiyim oğlum sen nasılsın?
"Aman nene sanki bilmen şu açım. Sanki bilmen şu yorgunum. Nasılsın?"
"İyiyim, iyi. Gel hade da sırrımız var bu gün" diyerek sardığı bidda badadezleri koydu masaya.
"Dedenin çok canı çekti, bu biddacıkları yaptım hade çağır dedeni da yeylim." diye ekledi. Suç dedeye atılmış ve ikisi de rahatlamıştı.
Kemal mutlu.
Kemal uçuyor sevincinden.
Sır vardı bu gün.
Sır demek: bidda, börek, gibi "anne yasağı" olan güzellikler demekti.
Anında hayat güzelleşti. Kuşların seslerini, kış güneşinin ılık ışıklarını, bahçede çiçeklenen Yenidünya ağacını, papatyaları, yeşili, sarıyı, herşeyi görmeye hissetmeye başladı. Ondan iyisi şanslısı yoktu.
Dedenin eve gelişi sofranın kurulup yemeğin yenmesi ve toparlanma, yarım saati bulmamıştı. Butün deliller ortadan kaldırılmış, miss gibi hamur kokusunun dağılması için pencereler açılarak ev iyice havalandırılmıştı.
Üç suç ortağı gayet yüksek kalorili bir öğün yapmış olmanın vijdan azabını değil ama sevdikleri bir yemek ile karınlarını doyurmanın mutluluğunu yaşayarak bundan kimseye bahsetmemeye söz verdiler. Diyabetik olan nene ve dede için ikişer adet yenen bidda badadezcikler kanşekerine pek faydalı değildi ama ruhlarına sonsuz bir mutluluk yüzlerine de acayip bir gülümseme getirmişti.
Kemal ise, nasılsa tatilde diyete girecekti.
Akile Emirzade (Yazılar-Kasım 2020)
-1.5 su bardağı ılık su
-3 Su bardağı un (yaklaşık). Ben tambuğday unu kullanıyorum.
-Bir çimdik tuz
İç malzeme
-Kızarmış Patates
-Hellim
Hazırlanışı
-Hamur malzemeleri bir araya getirilerek yoğrulur ve 20 dakika kadar üzeri örtülü bir şekilde dinlendirilir.
-Dinlenmiş olan hamur mandalina büyüklüğünde bezelere ayrılır
-Bezeler olabildiğince ince açılır
-Açılmış olan bezeler yağsız tavada altlı üstlü göz göz kabarıp kızarana kadar pişirilir
-Biddalar bir bir pişirilirken yumuşaklığını koruması için bezle örtülür.
-Pişen biddalara kızarmış Kıbrıs patatesi ve dilimlenmiş köy hellimi yerleştirilerek sarılır.
-Sıcak olarak servis edilir. Afiyet olsun.
Denedim. Nefis oldu.
YanıtlaSilAfiyetler olsun.
SilSevgili Mutfak Iscisi, artik yalniz gozumuze ve midemize degil, ayni zamanda ruhlarimiza da hitap ediyorsunuz. Bence siz alaninizda ilk ve teksiniz. Guzel oykuleriniz icimizi isitan sicacik duygular sagliyor ve insanin hemen mutfaga gidesi geliyor. Sizi yurekten kutlarim. Hemen bidda badadez yapmaya gidiyorum.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Güzel yorumunuzla beni çok mutlu ettiniz.Sağlıkla kalın.
SilOkul yolu uzun olunca açlığın daha da artığı bir gerçek. Nenelerin yaptığı hamur işlerini yemeye doyum olmaz. Ne de güzel anlatmışsınız.çocukların severek yiyeceği besleyici ve doyurucu bir lezzet misss olmuş misss.
YanıtlaSilEllerinize sağlık tarifiniz enfes hikayeniz şahane...
Sevgiler.
Çok teşekkür ederim. Bana ve bloğuma olan desteğiniz beni çok sevindiriyor. Sevgiler.
SilMuhteşem bir hikaye,en sevdiğim lezzet.Yeni tariflerinizi heyecan ile beklerken şimdiki yeni heyecanım hangi yaşanmış öykülerini yazacak acaba diye merakla bloğunuzu okuyorum.sizi yürekten kutluyorum ve hamurumu yoğurmak için mutfağa gidiyorum.sevgilerimle.(Mahan)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Tariflerle kesişen kısa hikayelerimi mümkün olduğunca sizlerle paylaşacağım. Sevmiş olmanız beni çok mutlu etti.
Sil