Çamaşır Suyu Sapığı
Arabadan hızlıca inip maskesini burnunu örtecek şekilde çekiştirdi.
Alacağı çok bir şey yoktu. Bir iki parça ev ihtiyacı yağ, süt, yoğurt ve
domates.
Tüm ihtiyaçlarını toparlamak için 5 dakika yeterli geldi. Alışveriş
sepetini koluna takıp son olarak aklına gelen sabunu almak için temizlik
reyonuna geçti.
V a a a y birden beyaz bem beyaz ve bir o kadar da serin bir ışık onu kendine
çekti. Yüzünde aptal bir gülümseme tarifi imkansız bir mutluluk, rahatlama ile
bir bir etiketleri okumaya başladı. "Yağ çözücü çamaşır suyu"
"Bahar kokulu çamaşır suyu" "Limonlu" "Deniz
esintili" bitmiyordu. Neler neler yapmışlar diyerek seçim yapmaya
çalıştı. I ıh olmuyordu. her birinden birer tane alması gerektiğini
hissetti. Evet evet en doğrusu buydu. Fakat o da ne alışveriş sepeti
yetmeyecekti ki bunları taşımaya. Neden alışveriş arabalarından almadığını
hatırlamaya çalıştı. Tabii evet alması gerekenler iki üç parça bir şeydi ve daha
büyüğüne ihtiyacı yoktu. Ama ama a a baksana ne güzellikler bulmuştu. Kim bilir
ne kadar etkiliydi. "Bunu mutfakta, bunu banyodaa, bunu yer
silmedeee" derken çoktan 5'i buldu. Ama"kar çiçeklisi de var üstelik
%99 mikropları öldürüyor. Mavisinin kokusu beyazının hijyeni pembesinin
çiçekleri sarısının yağ çözünürlüğü..." Kendine hakim olamadı bir türlü.
Bütün kapakları açıyor kokluyor her kokladığında daha da mest oluyor kafası
hangisini almak istediği konusunda daha da karışıyordu. Ama bir o kadar da
mutluydu.
3 dakika, sonra 5 dakika, sonra 7 dakika derken çantasındaki melodisine
bir türlü alışamadığı telefonun ısrarlı çalma sesi ile kendine geldi. Karşı
taraftaki ses arabada kendisini bekleyen kayınvalidesiydi. Kadın bekle bekle
sıkılmıştı. Birlikte kuaföre gitmek için yola çıkmışlardı ama gelin hızlıca
dönerim diyerek girdiği yol üzerindeki marketten bir türlü çıkmak bilmiyordu.
Aramak zorunda kalmıştı kadıncağız ne yapsın.
Tamamen unuttuğu yol arkadaşı, yola çıkış amacını kıvılcım hızıyla
hatırladı. Sepetine baktı kendine inanamadı. Gereksiz olanları bırakmalıyım
dedi ama hangi çamaşır suyu gereksiz olabilirdi ki. Üstelik şimdi yol arkadaşı
da çamaşır suyu bolluğunu görünce kendisini ayıplayabilirdi. "Tamam"
dedi ben yarın gelir bunları detaylı incelerim. Fazla düşünmeden aldıklarını
rafa geri koyup kasaya ilerledi. Ödemesini yaptı arabaya koştu.
"Kusura bakma anne" diyerek hemen arabayı çalıştırdı.
Günün sonunda eve döndüğünde dolaptaki halen açılmamış 3 değişik
renk ve markadaki çamaşır suyunu gördüğünde gülümsedi. Üçünü de ayrı ayrı
okşadı. Neyse ki bunlar vardı.
Akile Emirzade
8 Haziran, 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Katkınız için teşekkür ederim.